BURSA-BHA
Bursa’nın içme suyu kaynaklarını besleyen Nilüfer ve Doğancı barajlarının doluluk oranı yüzde 0,67’ye kadar gerilerken, kentte ekim ayı itibarıyla 12’şer saatlik planlı su kesintilerine geçildi. Barajları besleyen Uludağ’daki pınar ve kaynaklarda da su seviyelerinin kritik düzeyde azaldığı bildirildi.
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Jeoloji Mühendisleri Odası Güney Marmara Şubesi tarafından düzenlenen teknik gezide, Uludağ’daki pınarların büyük bölümünün kuruduğu raporlandı. Uzmanlar, her 10 pınardan 8’inin tamamen kuruduğunu, kalanlarda ise su miktarının belirgin şekilde azaldığını tespit etti.
“Mevcut sularda yüzde 80 oranında düşüş var”
TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Güney Marmara Şube Başkanı Mehmet Yıldız, iklim krizinin Bursa’daki etkilerine dikkat çekerek, “Geçtiğimiz yıl baraj doluluk oranları ekim ayında yüzde 24 seviyesindeyken bugün yüzde 1’in altına düşmüş durumda. Bu fark sondajlarla yer altı sularından takviye edilerek kapatılmaya çalışılıyor. Ancak Uludağ’daki pınarlarda da yüzde 80 oranında azalma gözlemledik.” dedi.
Yıldız, içme suyu ihtiyacının yaklaşık yüzde 15’inin pınar sularından karşılandığını, ancak bu oranın giderek düştüğünü belirtti. Ayrıca 45 kişilik uzman ekip ile yapılan 17 kilometrelik teknik inceleme sırasında herhangi bir yeni su kaynağına rastlanmadığını ifade etti.
“Buharlaşmayı önlemek için gölge topları kullanılabilir”
Barajlardaki su seviyesinin kritik düzeyde düşmesi nedeniyle Bursa Su ve Kanalizasyon İdaresi’nin (BUSKİ) 170’e yakın yer altı suyu sondajını devreye aldığı belirtildi. Yıldız, bu suların “stratejik kaynak” olarak görülmesi gerektiğini vurgulayarak, “Yer altı suları olağanüstü koşullar için kullanılmalı ancak şu anda zorunlu olarak devreye alındı.” dedi.
Yıldız, suyun korunması için yeni yöntemlerin uygulanması gerektiğini dile getirerek, “Doğancı Barajı’nda buharlaşmayı azaltmak için gölge topları kullanılabilir. Bu yöntem suyun buharlaşmasını yüzde 80’e kadar azaltabiliyor. Los Angeles’ta uygulandı, Türkiye’de de mutlaka denenmeli.” ifadelerini kullandı.
Uzmanlar ayrıca, “yağmur suyu hasadı” yönteminin gündeme alınması gerektiğini, konutlar ve kamu binalarında yağmur sularının değerlendirilmesinin kentteki su krizinin hafifletilmesi açısından önemli olduğunu vurguladı.