Birleşmiş Milletler’e bağlı Uluslararası Uyuşturucu Kontrol Kurulu (INCB) Başkanı ve Üsküdar Üniversitesi Bağımlılık ve Adli Bilimler Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Sevil Atasoy, yalnızca spor dünyasını değil, akademiyi ve iş yaşamını da etkileyen yeni bir tehdide dikkat çekti. “Sentetik uyarıcılar” ve “akıllı ilaçlar” performans artırmak için de kullanılıyor Prof. Dr. Sevil Atasoy, performans artırıcı sentetik maddelerin hızla yayılması üzerine yaptığı değerlendirmede, “Sentetik uyarıcılar ve “akıllı ilaçlar” artık sadece eğlence amaçlı değil, performans artırmak için de yaygın biçimde kullanılıyor.” uyarısında bulundu. Yeni nesil zihin güçlendiriciler ve psikoaktif maddelerin hızla yayıldığını dile getiren Prof. Dr. Atasoy, “Nootropik olarak tanıtılan zihin güçlendiriciler, sahte steroidler ve yeni psikoaktif maddeler (NPS), hem profesyonel hem amatör kullanıcılar arasında hızla yayılıyor. Bu maddeler çoğu zaman amfetamin, katinon veya sentetik kannabinoid etkisi yaratıyor ve bitkisel gıda takviyeleri gibi masum görünümlü ürünlerde gizlenebiliyor.” dedi. Sporun temizliği tehdit altında Doping, sporun adil rekabet ruhuna uzun süredir zarar veren bir olgu olduğuna işaret eden Prof. Dr. Atasoy, “Ancak Kurul, son yıllarda doping vakalarının artık yalnızca klasik steroidlerle değil, henüz yasaklılar listesine alınmamış yeni kimyasallarla da arttığını bildiriyor. Bu maddeler yalnızca performansı değil, toparlanma süresini de hızlandırabiliyor. Sorun şu ki, birçok ‘doğal’ sporcu takviyesi gerçekte bildirilmemiş psikoaktif maddeler içeriyor ve bu nedenle standart doping testleriyle tespit edilmeleri oldukça zor.” diye konuştu. Doping sınıfa ve ofise de girdi Performans artırıcıların kullanımının artık sahayı aşıp sınıf ve ofislere de girdiğini kaydeden Prof. Dr. Sevil Atasoy, “Öğrenciler ve profesyoneller, uzun süre odaklanmak ve verimliliklerini artırmak amacıyla bu sentetik uyarıcılara başvuruyor. INCB, özellikle dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) ilaçlarının – amfetamin, deksamfetamin ve metilfenidat gibi – kötüye kullanılmasının yaygınlaştığını, reçetelerin kolaylaşmasının da bu durumu tetiklediğini belirtiyor.  Uzmanlara göre bu ilaçların sentetik uyarıcılarla birlikte kullanılması zehirlenme riskini artırabiliyor veya tedavi edici etkilerini ortadan kaldırabiliyor.” diye konuştu. Dijital pazarda gizli ticaret INCB’nin GRIDS Programı kapsamında yürütülen incelemelerin, yüzlerce çevrimiçi platformda “testosteron” adı altında satılan sentetik steroid ve opioid ürünleri tespit ettiğini de ifade eden Prof. Dr. Sevil Atasoy, “2025 yılının ilk beş ayında yalnızca İngilizce dilindeki e-ticaret sitelerinde 693 şüpheli ilan bulundu. Bu maddelerin çoğu, ‘doğal takviye’ adı altında satılıyor ve bazen opioidlerle (örneğin tramadol veya tapentadol) karıştırılarak ölümcül sonuçlar doğurabiliyor.” uyarısında da bulundu. Uluslararası iş birliği çağrısı! INCB’nin, son iki yılda 10 ülkeden (aralarında Brezilya, Hindistan, Meksika ve ABD de var) gelen bilgiler doğrultusunda, sahte veya yasa dışı üretilmiş performans artırıcı ürünlere ilişkin küresel bir uyarı yayımladığını dile getiren Prof. Dr. Sevil Atasoy, “Kurul, hükümetleri IONICS platformu üzerinden bu tür maddelere ilişkin el koyma bilgilerini anlık olarak paylaşmaya ve Dünya Anti-Doping Ajansı (WADA) gibi kurumlarla iş birliğini artırmaya davet ediyor.” ifadesinde bulundu.  “Zeki görünmek” uğruna…  Bir zamanlar yalnızca yeraltı laboratuvarlarında üretilen sentetik maddelerin, artık “başarı” ve “verimlilik” vaadiyle meşrulaştırılmaya çalışıldığına dikkat çeken Prof. Dr. Sevil Atasoy, “Kısa vadeli dikkat veya performans artışı, uzun vadede bağımlılık, kalp-damar hastalıkları ve hatta ölüm riskiyle sonuçlanabilir. Kısacası, ‘akıllı ilaçlar’ toplumun her alanına sızarken, asıl soru şu: Gerçekten daha zeki ve güçlü mü oluyoruz, yoksa yalnızca daha bağımlı mı?” şeklinde sözlerini tamamladı   Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı