Küçükbaş, sığır, manda ve arıcılık sektörlerinin temsilcileri Tokat’ta ilk kez ortak masa etrafında buluşarak üretim, verimlilik, dijitalleşme ve markalaşma odaklı yeni dönem planlarını duyurdu. Genel başkanların değerlendirmeleri, Türkiye’nin tarım politikalarında önemli bir dönüşümün işareti olarak yorumlandı.

Yakup ORAKÇI / TOKAT (İGFA) - Türkiye’nin dört büyük tarım ve hayvancılık birliğinin genel başkanları Tokat’ta bir araya gelerek sektörlerin mevcut sorunlarını ve gelecek dönem stratejilerini açıkladı.

Anadolu Basın Yayın Birliği Genel Başkan Yardımcısı ve Haber60 Gazetesi İmtiyaz Sahibi Yakup Orakçı’nın ev sahipliğinde İsli Demlik’te gerçekleşen buluşma, tarım sektörünün geleceğine dair kapsamlı değerlendirmelere sahne oldu.

Toplantıya; Türkiye Damızlık Koyun-Keçi Yetiştiricileri Birliği Genel Başkanı Turan Saldırıcıer, Türkiye Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Genel Başkanı İlhan Köten, Türkiye Arıcılar Birliği Genel Başkanı Ali Demir, Türkiye Damızlık Manda Yetiştiricileri Birliği Genel Başkanı Muzaffer Keser katıldı.

Tokat Haber Gazetesi ve İGF Yönetim Kurulu Üyesi Kemal Özdilek'in de aralarında bulunduğu Tokat basınından çok sayıda isim de toplantıyı takip etti.

“KÜÇÜKBAŞTA ÜRETİM ARTIŞI ZORUNLU”

Küçükbaş hayvancılığın Türkiye’de et üretiminin temel unsuru olduğunu belirten Turan Saldırıcıer, verim sorununa dikkat çekerek, “Dağınık kayıt sistemi ve cazibesi azalan üretim modeli sürdürülebilir değil. Bölgesel damızlık merkezleri kuruyor, ıslah çalışmalarını hızlandırıyoruz. Türkiye’nin gıda güvenliği için küçükbaş üretiminin artması şart” dedi.

İlhan Köten, hayvancılıkta dijitalleşmenin zorunluluk haline geldiğini belirterek, "Süt veriminden soy kütüğüne kadar tüm kayıtlar hâlâ klasik yöntemlerle tutuluyor. Ülke genelinde dijital takip sistemini zorunlu hale getiriyoruz. Her işletme ölçülebilir olacak" dedi.

Muzaffer Keser, manda yetiştiriciliğinin yıllardır gerilediğini ancak bu gidişatı tersine çevirmekte kararlı olduklarını vurguladı. Keser, “Manda ürünlerinin değerini yükseltmek için ulusal markalaşma hamlesi başlatıyoruz. Gençleri bu alana çekecek destek modelleriyle üretimi yeniden cazip hale getireceğiz" dedi. Arıcılıkta en büyük tehdidin kalitesiz ve sahte ürünler olduğunu belirten Ali Demir, denetim ve kalite odaklı dönüşümü, “Tam donanımlı bal analiz merkezleri kuruyoruz. Kalite standartlarını biz belirleyeceğiz. Genç arıcı programı da zorunlu hale gelecek.” şeklinde anlattı

Tokat’ta gerçekleştirilen buluşma, dört büyük birliğin sektörleri ortak bir plan doğrultusunda dönüştürme niyetini ortaya koyarken, tarım ve hayvancılıkta dijitalleşme, verimlilik artışı ve markalaşma temelli yeni bir dönemin başladığı mesajını verdi.