Dr. Özdemir, kalp sağlığına dair merak edilen soruları da yanıtladı.
Kalp denildiğinde akla hep kalp krizinin geldiğini fakat kapak hastalıkları, ritim bozuklukları, kalp kası hastalıklarının da ciddi kayıplara yol açtığını ifade eden Dr. Özdemir, risk faktörlerinin de göz önünde bulundurulması gerektiğini belirtti.

Özdemir, “Sigara, hareketsizlik, kolesterol yüksekliği, stres, uyku problemleri, kirli havaya maruz kalmak, hipertansiyon gibi risk faktörleri olanlarda kalp ve damar hastalıkları daha fazla görülüyor. Ağrı, sıkışma, nefes darlığı, çarpıntı, aşırı terleme, önceki yaptığı eforu yapamaz hale gelme gibi durumlar ben geliyorum diyen bir kalp hastalığının belirtisi olabilir. Bu semptomlar olduğu zaman hiç beklemeden bir kalp doktoruna gitmeniz gerekiyor. Tansiyon, şeker, kolesterol gibi risk faktörleriniz varsa yaştan bağımsız her sene kalp doktoruna gitmeniz lazım. Gençseniz, bir şikayetiniz yoksa en azından 40 yaşından sonra yılda bir kez doktora gidin. Her şeyden önce hasta olmadan bizlere gelmenizi istiyoruz. Çünkü kalp dokusu hasarlandığı, kalp büyüdüğü veya tansiyona bağlı bir kalp kası kalınlaştığı zaman geri dönmeyebiliyor. Kalp hastalıklarında da erken teşhis ve koruyucu tedbir çok önemli” ifadelerini kullandı.
